Cumhurbaşkanı o kaymakama çok kızdı: Haddini bileceksin
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan muhtarlar buluşması konuşmasında gündeme ilişkin önemli açıklamalar yaptı. Erdoğan yaptığı konuşmasında gaziyi oyalayan kaymakamı sert dille eleştirerek ''Ey kaymakam. Sen kendini ne zannediyorsun? Sen orada kendini kalıcı mı sandın? Sen o makamdaysan o gazi sebebiyledir, haddini bilmelisin. Haddini bilmediğin takdirde haddini sana bildirirler. İçişleri Bakanımız da konu ile ilgili gereğini yapacak." dedi.
İşte Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın konuşmalarından satırbaşları:
"Yönetim şeklinin görüşüldüğü bu günlerde buluşmamızın anlamlı olduğunu biliyorum. Şimdiye dek pek çok yöntem denemesi yapılmış ancak arayış halen bitmemiştir. Şu dönemde yaşanan darbe ve vesayet çalışmalarını unutmamak lazımdır Meclisteki süreç de tamamlanınca konu milletin önüne getirilecek ve herkes izah ve itirazını millete yapacaktır.
Gücünü milletten alan bir Cumhurbaşkanı olarak kritik dönemlerde milletten aldığım mesajlara hep önem verdim. İl ziyaretlerinde vatandaşlarımızla iletişim kurmaya özen gösteriyorum. Son yıllarda yaşanan hadiseler de bana şunu öğretti, gönlünü milletten ayıran kimse bu topraklarda kök salamaz.
Aynı zamanda hem terör örgütleri hem de ekonomi cephesinde savaş veriyoruz. Yaşanan sorunların hiçbiri bize mahsus olmamakla beraber bizi diğer ülkelerden ayırmaktadır. Örneğin tüm terör örgütlerinin hedef gösterdiği tek ülke Türkiye'dir. Küresel ekonomik kriz herkesi etkiliyor ancak Türkiye mali disiplininden taviz vermeyerek büyümesine belli bir çıtanın altına düşürmemiştir.
"2 AYDA GELMEDİK"
Bakın size bir hikaye anlayacağım. Ulu çınarın yanında bir kabak filiz vermiş. Yağmur ve güneşle hızla büyüyen kabak, nerdeyse çınarın boyuna gelmiş. Böbürlenen kabak çınara "Sen ne kadar sürede bu hale geldin" diye sorar. Çınar da "90 yılda" derken, kabak "Ben 2 ayda senin boyuna ulaştım" demiş. Biz bulunduğumuz yere 2 ayda gelmedik. 2 Bin yıllık devlet geleneği ve bin 400 yıllık medeniyetimizle birlikte coğrafyamızda bin yıllık varlığımız devam etmektedir. Biz göçebe bir devlet değiliz. Kökü mazide olan ati bir devletiz.
"KAYMAKAMA SERT MESAJ"
Zaman zaman bazı şikayetler geliyor. Bir gazimizle telefonda görüştüm ve gazimiz evraklarını gönderiyor ancak evraklar işleme alınmıyor yada ağırdan alınıyor. İlgili yerlere durumu iza ettim. Buradan sesleniyorum, ey kaymakam sen kendini ne zannediyorsun, sen orada kalıcı mısın? O gazi kendini ne için feda etmiştir, bu vatan için. Köprünün üstünde vatan millet için yürüdü. Sen o makamdaysan o gazi içindir, haddini bileceksin. Nitekim İçişleri Bakanıma da durumu belirttim, gereği yapılacaktır. Bizim şehitlere ve gazilere olan borcumuz farklıdır. Biz bunun gereğini en kısa zamanda yerine getirmeliyiz.
Ülkemiz yıkılırsa bir ülke yıkılmış sayılmaz, bir tarih, medeniyet ve bir inanç kültür kalesi yıkılmış sayılır. Bu düşünceyle hep beraber daha çok çalışmamız gerekiyor. Sadece terör örgütlerine karşı mücadelede 971 asker, polis ve korucumuzu 330 sivil vatandaşımızı şehit verdik. Buna karşılık olarak 10 binden fazla terörist etkisiz hale getirilmiştir. 12 bin terörist ve yatakçıları tutuklandı. Darbe gecesinde 248 şehit, 2 bin 193 gazi var. Fetö'ye yönelik olarak operasyonlar sınucunda 43 bin kişi tutuklandı. Bazı kişiler bu insanlar mağdur edilmiyor mu? diye soruyorlar. Ne mağduru, doğu-batı Almanya birleşmesinde 600 bin kişi işten atıldı. Bir devlete ihanet olacak ve ihanet edenler devletin içerisinde barınacak, siz yeniden inşa ve ihya hareketi yapacaksınız hala bu mikroplar orada duracak, böyle bir şey kabul edilemez.
AB'YE REST ÇEKTİ
Terör örgütü Daeş'in çeşitli illerde yaptığı saldırılarda yüzlerce vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Antep'te çoğunluğu çocuk olmak üzere 56 vatandaşımız, yılbaşında ise 38 kişiyi kaybettik. Bir de ekonomi boyutu vardır. Döviz kuru üzerinden ekonomimize darbe vurulmak isteniyor. AB başta olmak üzere çoğu uluslararası kuruluş ülkemize haksız ithamlarda bulunuyor. Müttefik dediklerimiz, stratejik ortak dediklerimiz yalanlarla, ikiyüzlülüklerini saymıyorum bile. Ancak buradan tekrarlıyorum ne raporu hazırlarsanız hazırlayın. Bizim raporumuzun sahipleri burada yer almaktadır. John'un, Hans'ın raporu bizi asla bağlamaz. Bizi bizim raporumuz bağlar.
TÜRKİYE HÜCUM POZİSYONUNDA YER ALIYOR
Ülkemizi etnik köken, meşrep, mezhep, terör örgütleri ve ekonomi üzerinden yıkamadılar. Artık atacak kurşunları da kalmamıştır. Bundan sonra sıra bize geçti. Biz kez daha söylüyorum, Türkiye savunma pozizyonunu terk etti ve hücum pozisyonuna geçti. Ülkemizi terörle, ihanetle, ekonomiyşe hırpalayamazlar. Türkiye'nin yanında yer almayan karşısındadır prensibiyle hareket ediyoruz. Hiç kimse meraklanmasın, Türkiye bunu başarabilecek güce ve azme sahiptir".
"Yönetim şeklinin görüşüldüğü bu günlerde buluşmamızın anlamlı olduğunu biliyorum. Şimdiye dek pek çok yöntem denemesi yapılmış ancak arayış halen bitmemiştir. Şu dönemde yaşanan darbe ve vesayet çalışmalarını unutmamak lazımdır Meclisteki süreç de tamamlanınca konu milletin önüne getirilecek ve herkes izah ve itirazını millete yapacaktır.
Gücünü milletten alan bir Cumhurbaşkanı olarak kritik dönemlerde milletten aldığım mesajlara hep önem verdim. İl ziyaretlerinde vatandaşlarımızla iletişim kurmaya özen gösteriyorum. Son yıllarda yaşanan hadiseler de bana şunu öğretti, gönlünü milletten ayıran kimse bu topraklarda kök salamaz.
Aynı zamanda hem terör örgütleri hem de ekonomi cephesinde savaş veriyoruz. Yaşanan sorunların hiçbiri bize mahsus olmamakla beraber bizi diğer ülkelerden ayırmaktadır. Örneğin tüm terör örgütlerinin hedef gösterdiği tek ülke Türkiye'dir. Küresel ekonomik kriz herkesi etkiliyor ancak Türkiye mali disiplininden taviz vermeyerek büyümesine belli bir çıtanın altına düşürmemiştir.
"2 AYDA GELMEDİK"
Bakın size bir hikaye anlayacağım. Ulu çınarın yanında bir kabak filiz vermiş. Yağmur ve güneşle hızla büyüyen kabak, nerdeyse çınarın boyuna gelmiş. Böbürlenen kabak çınara "Sen ne kadar sürede bu hale geldin" diye sorar. Çınar da "90 yılda" derken, kabak "Ben 2 ayda senin boyuna ulaştım" demiş. Biz bulunduğumuz yere 2 ayda gelmedik. 2 Bin yıllık devlet geleneği ve bin 400 yıllık medeniyetimizle birlikte coğrafyamızda bin yıllık varlığımız devam etmektedir. Biz göçebe bir devlet değiliz. Kökü mazide olan ati bir devletiz.
Zaman zaman bazı şikayetler geliyor. Bir gazimizle telefonda görüştüm ve gazimiz evraklarını gönderiyor ancak evraklar işleme alınmıyor yada ağırdan alınıyor. İlgili yerlere durumu iza ettim. Buradan sesleniyorum, ey kaymakam sen kendini ne zannediyorsun, sen orada kalıcı mısın? O gazi kendini ne için feda etmiştir, bu vatan için. Köprünün üstünde vatan millet için yürüdü. Sen o makamdaysan o gazi içindir, haddini bileceksin. Nitekim İçişleri Bakanıma da durumu belirttim, gereği yapılacaktır. Bizim şehitlere ve gazilere olan borcumuz farklıdır. Biz bunun gereğini en kısa zamanda yerine getirmeliyiz.
Ülkemiz yıkılırsa bir ülke yıkılmış sayılmaz, bir tarih, medeniyet ve bir inanç kültür kalesi yıkılmış sayılır. Bu düşünceyle hep beraber daha çok çalışmamız gerekiyor. Sadece terör örgütlerine karşı mücadelede 971 asker, polis ve korucumuzu 330 sivil vatandaşımızı şehit verdik. Buna karşılık olarak 10 binden fazla terörist etkisiz hale getirilmiştir. 12 bin terörist ve yatakçıları tutuklandı. Darbe gecesinde 248 şehit, 2 bin 193 gazi var. Fetö'ye yönelik olarak operasyonlar sınucunda 43 bin kişi tutuklandı. Bazı kişiler bu insanlar mağdur edilmiyor mu? diye soruyorlar. Ne mağduru, doğu-batı Almanya birleşmesinde 600 bin kişi işten atıldı. Bir devlete ihanet olacak ve ihanet edenler devletin içerisinde barınacak, siz yeniden inşa ve ihya hareketi yapacaksınız hala bu mikroplar orada duracak, böyle bir şey kabul edilemez.
Terör örgütü Daeş'in çeşitli illerde yaptığı saldırılarda yüzlerce vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Antep'te çoğunluğu çocuk olmak üzere 56 vatandaşımız, yılbaşında ise 38 kişiyi kaybettik. Bir de ekonomi boyutu vardır. Döviz kuru üzerinden ekonomimize darbe vurulmak isteniyor. AB başta olmak üzere çoğu uluslararası kuruluş ülkemize haksız ithamlarda bulunuyor. Müttefik dediklerimiz, stratejik ortak dediklerimiz yalanlarla, ikiyüzlülüklerini saymıyorum bile. Ancak buradan tekrarlıyorum ne raporu hazırlarsanız hazırlayın. Bizim raporumuzun sahipleri burada yer almaktadır. John'un, Hans'ın raporu bizi asla bağlamaz. Bizi bizim raporumuz bağlar.
Ülkemizi etnik köken, meşrep, mezhep, terör örgütleri ve ekonomi üzerinden yıkamadılar. Artık atacak kurşunları da kalmamıştır. Bundan sonra sıra bize geçti. Biz kez daha söylüyorum, Türkiye savunma pozizyonunu terk etti ve hücum pozisyonuna geçti. Ülkemizi terörle, ihanetle, ekonomiyşe hırpalayamazlar. Türkiye'nin yanında yer almayan karşısındadır prensibiyle hareket ediyoruz. Hiç kimse meraklanmasın, Türkiye bunu başarabilecek güce ve azme sahiptir".
Yorum Gönder